CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türkiye’nin Stratejik Dersler Çıkarması Gerektiğini Belirtti
CHP’nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve emekli tümamiral Yankı Bağcıoğlu, dünya genelinde devam eden savaşlar ve bölgesel dengelerde yaşanan köklü değişimler kapsamında Türkiye’nin ‘çıkarması gereken stratejik derslere’ ilişkin Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. Bağcıoğlu, 24 Şubat 2022’den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Filistin başta olmak üzere bölge ülkelerine saldırıları, ABD’nin Yemen’deki hedefleri vurmaya devam etmesiyle birlikte Husiler’in deniz ticari trafiği gibi örnekler vererek, bunların söz konusu bölgeleri ‘insanlık suçlarının yaşandığı alanların’ yanı sıra adeta ‘yeni silah teknolojileri ve savaş stratejilerinin’ sergilendiği laboratuvarlara dönüştürdüğünü ifade etti. Türkiye’nin yakın çevresindeki çatışma ortamlarından milli güvenliği için ders çıkarması gerektiğine işaret eden Bağcıoğlu, bir dizi önlemden bahsetti.
Komutanlıklar Arası Bağın Tesisi
‘Komuta kontrol’ noktasında ‘stratejik ve operatif seviye’ komuta yapısının komuta birliği, sadelik ve emir komuta zincirine uygunluğunun önemli olduğunu belirten Bağcıoğlu, bu kapsamda Genelkurmay Başkanı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komutanı olduğu yapının fiilen tesis edilmesi gerektiğini vurguladı. Bağcıoğlu, ‘koordinasyon ve işbirliği’ alanına ilişkin olarak, “Silahlı kolluk kuvvetleri ve Silahlı Kuvvetler tarafından faaliyetler müştereken ve sinerji yaratacak şekilde barış döneminden itibaren koordineli olarak yürütülmeli. Bu çerçevede; aynı harekat sahalarında faaliyet gösterecek Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları ile bağları yeniden tesis edilmeli ve güçlendirilmeli” şeklinde değerlendirme yaptı.
‘Elektronik Harp Yeteneği Gelişmeli’
Bağcıoğlu, istihbarat çalışmalarında kurumlar arası işbirliğinin önemine dikkat çekerek, elektronik harp ve siber saldırı ortamlarında bile muharebe, komuta-kontrol fonksiyonlarının korunmasının şart olduğunu belirterek, “Uydu sistemleri, insanlı ve insansız hava-deniz araçlarıyla etkin keşif, gözetleme, erken ihbar, hedef tespiti ve teşhisi faaliyetlerinin her şartta (meteoroloji, elektronik taarruz, siber saldırı) yapılabilmesi kritik önem taşıyor. Siber savunma ve siber taarruz, elektronik harp yetenekleri geliştirilmeli” dedi.
‘Kaan MMU Geliştirme Süreci Hızlanmalı’
Muharip uçaklar ve insansız hava araçlarının etkin bir hava gücü harekatının başarısı açısından çok önemli ihtiyaçlar olduğunun altını çizen Bağcıoğlu, “Muharip uçak tedarik projeleri ile KAAN MMU geliştirme süreci hızlandırılmalı. İnsansız hava araçlarının geliştirme ve üretim çalışmalarına aynı konsantrasyon ile devam edilmeli. Dikine kalkış yapan İHA’lar özellikle suüstü ve kara harekâtı için çok önemli. Özellikle kablolu dron tehdidi gelişiyor. Karşı tedbirler ivedilikle geliştirilmeli. Yoğun sürdürülebilir ve tekrarlanan dron, insansız hava sistemleri ile seyir ve balistik füze saldırılarına karşı entegre hava savunma sistemleri önemi bir harekât ihtiyacı” şeklinde konuştu.
‘Gecikmenin Bedeli Olacaktır’
Dünyada askeri sağlık sistemine sahip olmayan ordu sayısının çok az olduğuna dikkat çeken Bağcıoğlu, “Yerle yeksan edilen Askeri Sağlık Sistemi süratle yeniden tesis edilmeli. Gecikilen her gün sistemin yeniden tesisini zorlaştırıyor. Gecikmenin hem hukuki hem de vicdani bedeli olacaktır” dedi.
‘Motivasyonu Olumsuz Etkiliyor’
Bağcıoğlu, askeri personelin moral ve motivasyonunun taşıdığı öneme de işaret ederek emekli askeri personelin özellikle de emekli astsubaylar ile emekli binbaşıların yaşadığı maddi sıkıntıların devam ettiğini söyledi. Bağcıoğlu, “Bu durum muvazzaf personelin de motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Zor şartlarda görev yapan Silahlı Kuvvetler personelinin moral ve motivasyonunu yükseltmek için muvazzaf ve emekli personelin sosyal ve özlük haklarına ilişkin her türlü iyileştirici tedbir alınmalı” diye konuştu.
Siyasi Amaç ve Popülist Yaklaşımlar
Savunma sanayii yönetimine ilişkin; etkin, adaletli, hesap verilebilir proje yönetimi ile ‘kayırmacılıktan’ uzak personel yönetimini esas alan dinamik bir savunma sanayii altyapısı oluşturulması gerektiğini vurgulayan Bağcıoğlu, “Projeler siyasi amaç ve popülist yaklaşımlarla değil ihtiyaç makamlarının belirlediği harekât ihtiyaçları çerçevesinde oluşturulmalı ve yürütülmeli” değerlendirmesinde bulundu.
‘Askeri Personelin Kontrolsüz Sosyal Medya Kullanımı Tehlike’
Kuvvet koruması ve güvenliğe de değinen Bağcıoğlu, bilgi güvenliği ve harekat emniyeti için istihbarata karşı koyma çalışmalarının ciddiyetle yürütülmesi gerektiğini aktararak, ‘askeri personelin kontrolsüz sosyal medya kullanımının’ birlik ve kişisel emniyetini tehlikeye düşürdüğünü vurguladı. Bağcıoğlu, “Savunma sanayisindeki reklam amaçlı gereksiz ifşalar istihbarata karşı koyma faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir. Harekât alanında; tek erden tanka, uçağa veya gemiye kadar tüm unsur ve birliklerin kuvvet koruması için taktik ve teknik tedbirlerin alınması ve gerektiği zaman uygulanabilmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.