CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, “AKP iktidarı 9 ayda yoksullukla mücadele için kişi başına yalnızca bin 715 lira ayırmış. Aynı dönemde faize aktardığı para 1 trilyon 400 milyar lira. Yani saatte 42 milyon lirayı faiz ayıranlar yoksullukla mücadeleye sıra gelince 2 lira 36 kuruşu reva gördüler. Bu tablo bir yönetim modelidir. AKP iktidarı yoksulluğu bitirmeyi değil yönetmeyi tercih etmektedir. Bu sistematik bir yoksullaştırma rejimidir. Çünkü yoksulluk bu iktidarın en büyük siyasal aracıdır” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Taşcıer, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü. Ama Türkiye’de yoksullukla mücadele edilmiyor. Tam tersine yoksulluk yönetiliyor. Bu ülkede 17 milyon 800 bin kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor, barınamıyor, ısınamıyor, geçinemiyor. Yaklaşık 4,5 milyon çocuk günde bir öğün bile yemek yiyemiyor. 2 milyondan fazla yaşlı yaşamlarının en kırılgan döneminde en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. 13,5 milyon kadın bu düzenin en ağır yükünü taşıyor, sistematik yoksullaştırılmanın bedelini ödüyor.
AKP iktidarı 9 ayda yoksullukla mücadele için kişi başına yalnızca bin 715 lira ayırmış. Aynı dönemde faize aktardığı para 1 trilyon 400 milyar lira. Yani saatte 42 milyon lirayı faiz ayıranlar yoksullukla mücadeleye sıra gelince 2 lira 36 kuruşu reva gördüler. Bu tablo bir yönetim modelidir. AKP iktidarı yoksulluğu bitirmeyi değil yönetmeyi tercih etmektedir. Bu sistematik bir yoksullaştırma rejimidir. Çünkü yoksulluk bu iktidarın en büyük siyasal aracıdır. Yoksulluktan iktidar devşiriyorlar. Faize kaynak var, yoksula yok. Saraya kaynak var, halka yok.
Türkiye’de yaşam güvencesi kalmadı. Bağımsız, sağlıklı ve güvenli yaşam endeksinde Avrupa’nın en kötü altıncı ülkesiyiz. Mutluluk oranı 23 yılda yüzde 59’dan 49’a geriledi. Mutsuzum diyenlerin oranı iki katına çıktı. Yarının bugünden kötü olacağına inananların oranıysa yüzde 28. Bu tabloyu kimse dış güçlere falan bağlamasın. Bu tabloyu bu ülkeyi yönetenler yarattı. Kaynak vardı, tercih etmediler. Yoksulluğu bitirmek yerine bir yönetim aracına dönüştürdüler. Ama unutmasınlar, halk bu tabloyu görüyor. Milletin sırtına yüklenen bu yoksulluk düzeni sonsuza kadar sürmez. Günü geldiğinde bu ülkenin insanı, onurunu, ekmeğini, geleceğini geri alacaktır.” (ANKA)