DİSK’li kadınlardan grev çağrısı: ‘7 Mart’ta her neredeysek işimizi bırakıyoruz’

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kadın Komisyonu, Taksim’de bir otelde basın açıklaması düzenledi. 7 Mart‘ta greve çıkacaklarını duyuran DİSK Kadın Komisyonu, tüm kadınları 3 temel taleple grev çağrısı yaparak; fabrikadan, atölyeden, ofisten, plazadan, belediyeden, hastaneden, okuldan, evden çıkarak alanlarda buluşmaya davet etti.

“EŞİTSİZLİK HER GÜN DAHA FAZLA DERİNLEŞİYOR”

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “8 Mart öncesinde hep birlikte kararımızı, mücadelemizi açıklamak üzere bir aradayız. Kadınlar olarak bin yıllardır ayrımcılık yaşıyoruz. Öyle bir düzen kuruldu ki bu eşitsizlikler ve ayrımcılıklar her gün daha fazla derinleşiyor. Bu yüksek enflasyon ve geçim derdi en fazla kadınları etkiliyor” dedi.

Çerkezoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“8 Mart öncesinde hem DİSK olarak hem diğer emek ve meslek örgütleriyle birlikte nasıl bir mücadele ve yol haritası çıkaracağımıza dair toplantılar yaptık. Tüm yaşadığımız sorunları, taleplerimizi açık biçimde ortaya koyan ve 3 temel taleple ne iş yapıyorsak nerede olursak olalım işimizi bırakıp meydanlarda buluşma kararı aldık. 3 temel talebimiz var, birincisi özellikle kadın yoksulluğu. Yaşadığımız bu hayat pahalılığı karşısında kadın yoksulluğunun daha da arttığı, işsizliğin rekorlar kırdığı, çalışan kadınlarınsa aynı işi yaptığı erkeklerden daha düşük ücretler ve olumsuz koşullarda çalıştığı bu dönemlerde eşit işe eşit ücret birinci talebimiz.

İkincisi bütün bu ortamın yarattığı kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin bu kadar arttığı bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyoruz. İşyerlerinin ILO’nun 190 sayılı sözleşmesinin onaylanması için mücadele veriyoruz. Üçüncüsü de hepimizin üzerindeki görünmeyen emeğimiz dediğimiz bakım yükü, ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı gibi bu koşullarda daha da ağırlaşan bakım yükünün kamusal, sosyal politikalarla kadınların üzerinden alınması için kadınlarla birlikte, tüm kız kardeşlerimizle birlikte işimizi bırakıyoruz ve alanlarda buluşuyoruz. Atölyede, plazada, evde, belediyede, hastanede her neredeysek işimizi bırakıyoruz ve 7 Mart’ta greve çıkıyoruz.”

“MÜCADELEMİZİ YÜKSELTİYORUZ”

Basın açıklamasını DİSK Kadın Komisyonu adına okuyan Zuhal Kaynak, “Eşit işe eşit ücret, kadın cinayetleri ve şiddete karşı mücadele, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması, ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi’nin onaylanması ve bakım yükünü kadınların üzerinden alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesi için mücadelemizi yükseltiyoruz. Geçen yıl 8 Mart’ta yaptığımız açıklamada, ‘Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılını emeğin ve kadınların yüzyılı olarak inşa edeceğiz’ demiştik. Şimdi bu sözümüzün arkasında durduğumuzu bir kez daha göstermek için yeni bir adım atıyoruz” dedi.

“7 MART’TA BU HAYATI DURDURUYORUZ”

Kaynak, şunları kaydetti:

2024’ten bu yana toplumsal cinsiyet eşitsizliği katlanarak büyüdü, kadın cinayetleri arttı, hayat pahalılığı ve kadın yoksulluğu durdurulamaz seviyelere çıktı. Kadın işsizliği katlandı. 2025’te ise bir kez daha emeğimizi karşılıksız bırakacak, bizi eve hapsedecek, yoksul bırakacak, şiddete açık hale getirecek politikalara olan ısrardan vazgeçilmedi. Biz kadınlar, 8 Mart’a giderken hayat pahalılığına, düşük ücretlere, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı itiraz sesimizi yeniden yükseltiyoruz. Hem çalışma hayatında hem de görünmeyen ev içi emeğimizdeki eşitsizliklere, güvencesizliğe, baskılara, şiddet ve tacize karşı birlikte duruyoruz. Yaptığımız işi, yıkadığımız bulaşığı, çamaşırı bırakıp ‘Fabrikadan, atölyeden, ofisten, plazadan, belediyeden, hastaneden, okuldan, evden’ çıkıyor; meydanları, sokakları dolduruyoruz. 7 Mart’ta bu hayatı durduruyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz.

“ÇALIŞMA HAYATINDAKİ AYRIMCILIĞA KARŞI GREVDEYİZ”

Biz kadınlar yaşadığımız ülkenin gerçeklerini biliyoruz. Hukuk devletinin ve demokrasinin kırıntılarının ortadan kaldırılmaya çalışıldığı her eleştirinin her tepkinin her itirazın soruşturma konusu haline getirildiği, susturulduğu ve baskı altına alındığı bir ülkede bu çağrıyı yapıyoruz. Kadınlar olarak demokrasinin olmadığı Anayasa’nın bile uygulanmadığı bir ortamda, yaşadığımız sorunların çözümü bir yana daha da ağırlaşacağını çok iyi biliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, hayatın bütünün de olduğu gibi çalışma hayatında da hâlâ sürüyor. DİSK olarak yaklaşık 4 yıldır ‘Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet’ mücadelemiz devam ederken bir kez daha gördük ki sadece kadın olduğumuz için erkeklerle eşdeğer işleri yapmamıza karşılık daha düşük ücret alıyoruz. Çalışma hayatında cinsiyet, ırk, ücret ve inanç ayrımcılığına karşı grevdeyiz!”

“NAFAKA HAKKININ GASPINA YÖNELİK TARTIŞMALARA SON VERİLMELİ”

Açıklamada DİSK’in talepleri şöyle sıralandı:

“İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından derhal vazgeçilip Sözleşme ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır. 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye hükümeti tarafından onaylanmalı ve uygulanmalıdır.

Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Cezasızlık politikalarına hemen son verilmelidir.

Nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir. Kadınların bakım emeği yükünün üzerinden alınması için kamusal sosyal politikalar hayata geçirilmelidir.

Kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri merkezleri yaygınlaştırılmalı, herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır. Çalışma hayatında kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklar terk edilmeli, güvenceli ve insana yakışır işler yaratılmalıdır.

İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.

Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret politikası hayata geçirilmeli, her işyerinde uygulanması için denetleme mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Biz kadınlar, haklarımızı savunuyor, eşitlik, özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz! Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz.” 

Related Posts

MSB’den 12 askerimizin şehit olduğu olayla ilgili iddialara yanıt: Tamamen asılsız

MSB, Pençe-Kilit Harekâtı Bölgesinde 12 askerimizin şehit olması üzerine kamuoyuna yansıyan iddialar için “Gerçeklikten uzak olduğu halde kesin yargıyla ortaya atılan iddialar ile komplo teorileri üreten manipülatif söylem ve içerikler, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi karalamaya ve yıpratmaya yönelik sistematik bir dezenformasyon çabasıdır” dedi.

Kaza sonrası kavga: Ortalık savaş alanına döndü: Çok sayıda yaralı var

Gaziantep’te, 3 otomobilin karıştığı zincirleme kaza sonrası kavga çıktı. Sopa, yumruk ve kaldırım taşlarıyla birbirine saldıran ve bölgeye gelen polis ekiplerinin havaya uyarı ateşi açarak sonlandırdığı kavgada 6 kişi yaralandı, 12 kişi gözaltına alındı.

CHP’li Alp’ten AİHM’in Demirtaş kararına ilişkin açıklama: Hiç lâfı dolandırmadan söylüyorum, uymak zorundayız

CHP’li Alp’ten AİHM’in Demirtaş kararına ilişkin açıklama: Hiç lâfı dolandırmadan söylüyorum, uymak zorundayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret etti

AKP’li Ahmet Hamdi Çamlı, bir kez daha Atatürk dönemini hedef aldı: Sadece Dersim’de 50.000 Alevi’yi katletti

AKP’li Ahmet Hamdi Çamlı, bir kez daha Atatürk dönemini hedef aldı: Sadece Dersim’de 50.000 Alevi’yi katletti

Ekipler, ‘Alkolmetreyi üfleyemiyorum’ diyerek zor anlar yaşatan alkollü sürücüye acımadı: Rekor para cezası kesildi!

Sultanbeyli’de denetimler sırasında ekipler tarafından durdurulan otomobil sürücüsü “Alkolmetreyi üfleyemiyorum” diyerek, nefesinin yetmediğini iddia etti. İsmi öğrenilemeyen sürücü, alkol kontrolünün hastanede yapılmasını isteyerek korktuğunu …